Sosyal Medya Manipülasyon Çağında Markalar İçin Etik Denge

Sosyal medya, modern pazarlamanın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Markalar, hedef kitlelerine ulaşmak ve etkileşim kurmak için websitesinden önce sosyal medya platformlarını kullanıyor. Ancak, bu platformların gücünü manipüle etmek, etik sınırların aşılmasına neden olabiliyor. Bu yazımda, sosyal medyada manipülasyonun markalar için etik dengesi üzerine biraz inceleme yapacağız.

Sosyal Medya Manipülasyonunun Önemi

Manipülasyon, bilgi veya algıların kasıtlı olarak değiştirilmesi sürecidir. Sosyal medyada manipülasyon, takipçi sayısını yapay olarak artırmak, sahte yorumlar ve beğeniler kullanmak veya yanlış bilgi yaymak gibi yöntemlerle gerçekleşebilir. Bu tür taktikler kısa vadede başarı getirebilir, ancak uzun vadede marka güvenilirliğini ciddi şekilde zedeleyecektir.

Hiç Instagramda görüp sonrasında gittiğiniz bir mekan, mağaza vs oldu mu? Hepimiz sosyal medya akışı içinde bir çok bu tarz videolara denk geliyoruz. Bir Influencer çıkıyor karşımıza sponsorlu olarak anlaştığı mekandan veya mağazadan deneyim paylaşıyor.. İşte “toptan fiyatına …. alabileceğiniz mağaza, kimse tarafından bilinmiyor, mekan çok eğlenceli, çocuklarınızla harika zaman geçirebilirsiniz” gibi ifadelerle bizleri etkiliyor.

Bu şekilde izlediğimiz bir videodan etkilenip eşimle birlikte karar vererek çocukları da alıp Üsküdar Çocuk Köyü’ne gittik. Kalabalıktan resmen trafik oluşmuş. Güç bela ulaştığımız yerde kalabalıktan adım atılmıyor. İçeride çocukların oynayacağı her şey kırılmış. Her yerde sıra var. Daha bir sürü şey. Anlayacağınız sonu hüsrandı. Biz dahil orada olan herkes söylenerek oradan ayrılıyordu. Sonrasında tabi eve geldiğimizde hemen orayla ilgili yorumlara bakmak istedim. Twitter kaynıyordu herkes veryansın saydırmış. Sonrasında bizi kandıran videoyu bulup altındaki yorumlara bakmak istedim. Orada da durum pek farklı değildi. Aynı şekilde Google İşletme Yorumları ve Şikayetvar.com’da da. Herkes Influencer dahil belediyeye saydırmış. Şimdi hadi bu Influencer cebine parayı koydu. Peki Eyyy Üsküdar Belediyesi, sen şimdi naneyi yemedin mi?

Bunun gibi yaşadığımız dumura uğrama olayı çok oldu ama bir tane daha anlatıp konuya geçeceğim. Yine Aynı şekilde videolarda gördüğümüz ve etkilenip gittiğimiz Karaca Container Mağazası. Kuru kalabalığın vücut bulmuş hali. Mağazaki ürünleri herkes eline alıp alıp bırakıyor. Videoda; “bu mağazadan ucuzunu bulmazsınız toptan fiyatı vs” diyordu. Mağazadaki ürünlerin fiyatları internet fiyatından bile daha pahalı. Hem de hatırı sayılır şekilde. Herkes yine söylenerek orayı terk ediyordu. Eyyyy Karaca, sen şimdi naneyi yemedin mi?

Tabi manipülasyonlar sadece bununla sınırlı değil. Peki neler bu manipülasyon taktikleri;

Manipülasyon Stratejileri ve Etik İkilemler

Markalar, sosyal medya stratejilerini oluştururken çeşitli manipülasyon taktiklerine başvurabilirler. Ancak bu taktikler etik ikilemler yaratır. Peki başka ne tür manipülasyon taktikleri var bakalım.

  • Sahte Takipçiler ve Beğeniler: Markalar, sosyal kanıt yaratmak için bot diye tabir ettiğimiz sahte takipçi ve beğeniler satın alıyorlar. Bu, gerçek takipçiler üzerinde güven kaybına neden olup ve markanın güvenilir görünmesini zorlaştırır. Tabi anlayanlar için
  • Astroturfing: Organikmiş gibi görünen ama aslında markanın kendisi tarafından oluşturulan sahte kampanyalar ve topluluklar oluşturmak. Bu, tüketicilerin gerçek kullanıcı yorumlarına olan güvenini sarsar ve yine marka itibarını zedeler. Astroturfing, genellikle bir şirket veya kurum tarafından yürütülür ve bu amaçla özel hizmetler sunan ajanslar tutulur. Bu ajanslar, astroturfing faaliyetlerini gerçekleştirmek için çeşitli iletişim kanallarını kullanırlar. Günümüzde astroturfing için tercih edilen mecralar arasında radyolar, internet siteleri, televizyon kanalları, gazeteler ve sosyal medya platformları yer alır.
  • Yanıltıcı Reklamlar: Ürün veya hizmetlerin gerçekçi olmayan şekilde tanıtılması, tüketicilerin yanlış yönlendirilmesine neden olur. Bu tür yanıltıcı taktikler, kısa vadede satışları artırabilir ancak uzun vadede tüketici güvenini zedeler.
  • Algı Yönetimi: Olumlu yorumlar ve incelemelerle algı yönetimi yapılabilir. Veya tam tersi olumsuz yorumları ve şikayetleri gizlemek veya ortadan kaldırmak için çeşitli yöntemler denenebilir. Bu, marka hakkında gerçekçi bir algı oluşturulmasını engeller ve tüketicilerin doğru bilgiye ulaşmasını zorlaştırabilir.
  • Clickbait Kullanımı: İlgi çekici ama yanıltıcı başlıklar ve görsellerle tıklama sayısını artırmaya çalışmak. Bu, kısa vadede etkileşim getirse de uzun vadede takipçilerin markaya olan güvenini kaybetmesine neden olacaktır.
  • FOMO (Kaybetme Korkusu) : Tüketicilere sürekli olarak bir şeyleri kaçırdıkları hissini vererek, onları aceleci ve düşünmeden alışveriş yapmaya yönlendirmek. Bu taktik, tüketici memnuniyetini düşürebilir ve marka sadakatini olumsuz etkileyebilir. Her ne kadar pazarlama kuralları bu taktiğin işe yaradığını söylese de dozundan fazla kullanmak veya her seferinde bu ipe sarılmaktan bahsediyorum. K A P A T I Y O R U Z tabelalı halı mağazalarını veya Milyoncular belirdi mi gözünüzde? Ulan daha yeni açtın ne ara kapatıyorsun. Diyemedik tabii… Herkes Ekmeğinde…
  • Reklam Olduğunu Gizleme: Sponsorluk veya reklam olduğunu belirtmeden içerik sunmak. Bu, tüketicilerin yanlış yönlendirilmesine ve markaya olan güvenin azalmasına neden olabilir. Ah bu Influencerlar yok mu?

Her ne kadar burada yazdığımız şeyleri eleştirsek te bu tür taktiklere başvuran marka sayısı da oldukça fazla. Bunun sebebi arz talep meselesi. Bu tür taktiklere kanan farkındalığı az olan kişilerin fazla olması. Diğer yandan yıllara meydan okumak bir kenara (öyle bir amacı yok zaten) ne markası ne itibarı babacım biz ekmeğimizdeyiz diyen işletmeler…

Etik Pazarlama Stratejileri Nelerdir?

  • Özgün İçerik Üretimi: Gerçek ve ilgi çekici içerik oluşturmak, takipçilerle güçlü bir bağ kurmanın en etkili yoludur. Örneğin, bir marka ürünlerinin gerçek kullanıcı deneyimlerini paylaşabilir.
  • Şeffaflık: Markalar, takipçilerine karşı dürüst ve şeffaf olmalıdır. Ürünlerin eksik yönlerini bile açıkça belirtmek, tüketicilerin güvenini kazanmaya yardımcı olur.
  • Etkileşim ve İletişim: Takipçilerle doğrudan etkileşim kurmak ve onların geri bildirimlerini dikkate almak, marka güvenilirliğini artırır.
  • Topluluk Oluşturma: Etkileşimli ve destekleyici bir topluluk oluşturmak, markanın takipçileriyle daha derin ve kalıcı bağlar kurmasını sağlar. Bu, sadık bir müşteri tabanı yaratmanın etkili bir yoludur.
  • Eğitici İçerikler Paylaşmak: Tüketicilere değer katacak bilgiler sunmak, markanın uzmanlık alanında otorite olarak kabul edilmesini sağlar. Eğitim videoları, blog yazıları veya infografikler bu stratejiye örnek olarak verilebilir.
  • Sosyal Sorumluluk Projeleri: Topluma katkı sağlayacak projeler yürütmek ve bunları sosyal medyada paylaşmak, markanın itibarını güçlendirir. Bu tür projeler, marka sadakatini artırır ve pozitif bir imaj oluşturur.
  • Kullanıcıların Ürettiği İçerikler (UGC): Tüketicilerin markayla ilgili deneyimlerini paylaşmaları için teşvik edilmesi, özgün ve güvenilir içerikler oluşturulmasını sağlar. Bu, markanın topluluk tarafından desteklendiğini gösterir. Mesela Marka hakkında public alanlarda yapılan yorumlar gibi

Etik prensiplere bağlı kalarak yürütülen pazarlama faaliyetlerine örnek olarak; Veri Gizliliği ve Güvenliği, Adil Rekabet ve Doğru Bilgilendirme, Çalışan İlişkileri ve İş Etiği’ni de dahil edebiliriz.

Sonuç olarak sosyal medyada manipülasyon, markalar için kısa vadeli kazançlar sağlasa da uzun vadede itibar kaybına ve tüketici güveninin zedelenmesine neden olacaktır. Bu da finansal kayba sebep olacaktır. Etik pazarlama stratejileri benimsemek, markaların sürdürülebilir bir başarı elde etmelerini sağlar. Özgün içerik üretimi, şeffaflık ve tüketicilerle doğrudan iletişim, etik bir pazarlama stratejisinin temel taşlarıdır. Gelecekte, teknolojinin getirdiği yenilikler karşısında etik dengeyi korumak, markalar için hayati önem taşıyacaktır.